Büyük bir istekle ve keyifle açtığım bloguma senede bir yazı
yazar oldum. Blog sayfamı açtığımdan beri tutarlı bir şekilde düzenli bir
takvimle yazamadım ama artık aralar iyice açılmaya başladı. Bahanelerim,
mazeretlerim ve sebeplerim tabii ki var ama bana zor ve yalnız günlerimde umut
olarak, bir ışık veren bu sayfadan uzaklaşmam için geçerli mi, onu bilemiyorum.
Beklemediğimiz onlarca kayıpları bize getirdiği ve anı yaşamaktan
uzaklaştırdığı için hayata da atmak istemiyorum suçu. Bu noktada kadere sığınmak istiyorum. Son
birkaç senede çokça zaman yaptığım gibi başıma gelen hem iyiliklerde hem kötülüklerde
tek sığınağım oldu kader. diğer türlü yapamıyorum altından kalkamıyorum
olanların. Sebeplerini ve neden benim başımda sorusunu sorgularken kendimi
bitiriyorum ve sonuçta ulaşabildiğim hiçbir nokta olmuyor. Benimki belki kolaya
kaçmak, belki ilahi güce inancımdan...
Sular tam berraklaşmasa da hiçbir zaman,
hafif hafif durulmaya başladığında ilk aklıma düşen oluyor blogum. Neden, neyi/kimi/nereyi,
nasıl anlatmak için açmıştım bu sayfayı, bugün durup düşündüğümde
cevapları bulmakta zorlanıyorum. Uzun,
ince bir yolda yürüdüğümüzü düşünerek ve yaşadıklarımın bu yolda bir durak
olduğunu varsayarak önümde uzayan yolun/yolların başlangıcı mı demiştim, nereye
yolculuk etmeyi, nereye varmayı hedeflemiştim? Hayal meyal fikrimde uçuşsa da
cevaplar, bugünü karşılamakta yetersiz kalıyor. İnsan hayatında dönüm
noktalarının olduğuna hala inansam da, bu keskin virajların kişiliğe kattıklarının
geri döndürülemez oluşundan da şikayetçiyim aslında. Özlüyorum o günleri çünkü,
özlüyorum dünyayı kurtarabileceğim inancına sahip olduğum anları, özlüyorum
çelik gibi sağlam bir duruşla ideallerimin peşinden koşmalarımı, özlüyorum
umudun her yanımı kaplayışını, özlüyorum içimdeki küçük kızı...
Şimdi? Şimdi de bir karar aşamasındayım. Yazmalı mı,
yazmamalı mı? Ne yazmalı, ne yazmamalı? Sayfa devam etmeli mi, hayatı burada
noktalanmalı mı? Yola yalnız mı devam etmeli, blogum sayesinde hayatıma giren
renkleri mi arttırmalı? Varsa sesimi duyan, yalnız olmadığımı hissettirirseniz
mutlu olurum, hele bir de kararıma yardım ederseniz...